Skip to content

Markanız İçin Doğru Renk Rehberi: Renk Psikolojisi

renk_psikolojisi

Renk nedir, insanlar tarih boyunca renklere neden bu denli önem verdiler? Mor renk önceleri neyi temsil ediyordu ve bulunması neden zordu? Pembenin önceleri erkeklerle özdeşleştirilen bir renk olduğunu biliyor muydunuz? Tüm bu soruların cevaplarını birazdan okuyacaksınız. Öncelikle renk psikolojisiyle başlayalım. Nedir bu hakkında pek çok araştırmalar bulunan renk psikolojisi?

Renk psikolojisi, rengin insanların duygu ve davranışlarını nasıl ve ne kadar etkilediğini inceler. İnsanların yaşadıkları deneyimler ve kültürel etkileşimler sonucu her renk özel bir anlam taşır ve bilinçaltında bir duygu uyandırır. İnsanlar, farkında olmadan bu duyguyla tetiklenir ve harekete geçerler. Bu açıdan, renk psikolojisi pazarlama ve reklamcılık için çok önemlidir; iyi ve doğru renklerin seçimi diğer markaların arasından sıyrılmanızı sağlar. Tüketiciye hissettirmeye çalıştığınız duygu öncelikli olarak renkler sayesinde aktarılır, marka bilinirliği renklerle birlikte gelir. Çok bilindik markaların renkleri hemen gözünüzün önüne geliyor değil mi? Coca Cola kırmızısını nerede görsek tanırız mesela. Markanın kimliğini ve ürün kalitesini tüketiciye aktaran ilk unsur markanın renk seçimidir. Dünyanın en çok bilinen markalarının bile renklere bu kadar önem vermesi bir tesadüf değil. Rekabetçi bir dünyada, renklerin tüketim davranışları üzerine etkisini bilmek azımsanamayacak kadar önemli. Biz de bu yazımızda sizlere markanızın amaç ve misyonuna uygun renkleri nasıl seçeceğinize dair ipuçları vermek istedik.

Renkler Psikolojisi ve Marka Bilinirliği

Öncelikle bu konuda yapılan bazı araştırmalara bakmakta fayda var. Colorcom tarafından yapılan bir araştırmaya göre tüketiciler bir kişi, bir yer veya bir ürün hakkında ilk görüşte 90 saniye içinde bilinçsizce bir değerlendirme yapıyor ve bu değerlendirmenin %90’ı yalnızca renk üzerine. Bu şu anlama geliyor, hızlı alınan satın alma kararlarının %90’ı ürünün yalnızca rengine göre alınıyor. Dijital platformlarda ise tüketicilerin %42’si web sitesinin rengine, tasarımına göre satın alma kararlarını veriyorlar. Araştırmanın sonucuna göre, paketlemede ve tüm tasarımlarda doğru ve tutarlı kurumsal renklerin kullanılmasıyla, marka bilinirliğini %80 oranında artırmak mümkün.

Hızlı alınan satın alma kararlarının %90’ı ürünün yalnızca rengine göre .

Renklerin İnteraktif Etkileri adlı araştırmaya göre ise, markanın kurumsal rengi ve satılan ürün renklerinin tutarlı olması alıcı üzerinde olumlu bir etki yaratmakta, hatta bu tutarlılık tek başına ürünün renginden bile daha çok önemseniyor. Bir Harley Davidson kullanıcısının pembe bir motosiklete binmesi beklenemez; çünkü bu durum markanın vizyonuna ve kullanıcıların o marka hakkındaki deneyimlerine aykırı.

Renkler Psikolojisi ve Kültür

Renklere verdiğimiz tepkiler büyük oranda deneyimlere dayanır. Kültür, çevre, kişisel tercihler, yetişme tarzı… Tüm bunlar insanın renk algısını belirleyen faktörler. Renk algısı çoğu zaman evrensel olsa da kültür farklılıkları sonucu bölgelere göre değişiklik göstermekte. Aynı renk farklı yer ve kültürlerde bambaşka anlamlara gelebiliyor. Örneğin Asya’da kırmızı şansı sembolize ederken Avrupa’da aşk ve heyecanı sembolize ediyor.

Sarı renk için tüm dünyada farklı bir algı söz konusu. Avrupa ve Amerika’da parlak ve neşeli bir durumu ifade ediyor ve aileler ve çocuklar tarafından tercih edilen bir renk.  Çin’de sarı, kaba bir anlam taşıyor. Asya’da ise sarı kutsal bir renk ve sarayla bağdaştırılmış durumda, bu yüzden de sarı rengi genellikle soylu ailelerin mensupları giyiyor. Aynı renk Japonya’da cesaret anlamına gelirken Hindistanda altını yani ticareti, Afrika’da yüksek sınıfı çağrıştırıyor. Latin Amerika kültüründeyse tersine ölümü ve yası sembolize ediyor. Bir reklam ajansı olarak sarıyı, heyecan ve yeniliği çağrıştırdığı için logomuzda ve kurumsal kimliğimizde kullandık. Neyse ki şimdilik Latin Amerika’da dükkan açmayı düşünmüyoruz. 😊 Kısacası, pazarlama stratejisini çalışılan bölgeye ve hedef kitleye göre kurmakta yarar var. Hedef kitle demişken, kadın ve erkeklerin de renk beğenileri oldukça farklı.

Cinsiyete Göre Renk Seçimleri

Renklerin cinsiyete göre ‘uygunluğunu’ belirleyen faktör içinde yaşadığımız çevre ve kültür. Bugün yeni doğan bebeklere giysileri bile bu uygunluğa göre seçiliyor: Pembe kız çocukları, maviyse erkek çocukları için. Peki bu renk seçimlerinin 1800’lü yıllara gittiğimizde tam tersi olduğunu biliyor muydunuz?  Bebek giysileri renkli olarak üretilmeye başlandığında Earnshaw’s Infants’ Department isimli dergide, pembe daha kararlı ve güçlü bir renk olarak değerlendirilmiş ve erkeklere uygun görülmüş. Maviyse daha sakin ve zarif bir renk olarak kızlar için uygun bulunmuş. 20. Yüzyılın ortalarına kadar insanlar pembeyi erkek rengi olarak kullanmışlar. Günümüzdeyse pembe küçük kız çocuklarıyla özdeşleşmiş durumda, bu durum aslında renklerin kültür kodlaması sonucu insan algısını değiştirdiğini kanıtlar nitelikte. Bu konuyla ilgili Maglaty’nin makalesini okumanızı öneririz.

Kızlar pembe, erkekler mavi giyer: renk psikolojisinin kültürel etkiler sonucu insan algısında yarattığı değişim.

Aşağıda paylaştığımız, Kissmetrics tarafından yayınlanan infografiğe göre kadın ve erkeklerin en çok beğendiği renk maviymiş. Mavinin iki cinsiyet tarafından da en sevilen renk olması, zihnimizde mavinin gökyüzüyle, denizle ve doğal olarak huzurla bağdaştırılması sebebiyle. Tablodan çıkan sonuçlar şu şekilde irdelenebilir:

  • Evrensel olarak her yaş grubu tarafından en çok sevilen renk mavi.
  • Erkeklerin en sevmediği renk kahverengi.
  • Kadınların en sevmediği renk turuncu.
Renk psikolojisinde, cinsiyetlere göre renk tercihleri

Araştırmada ilginç olan kısımsa mordaki durum. Erkeklerin en az sevdiği renklerden biri morken kadınların maviden sonraki favori rengi mor. Renk seçimleri bu denli farklıyken sırf logo renginden dolayı hedef kitlenizi kaybetmek istemezsiniz.  Markanızın kurumsal kimlik renklerini hazırlarken bu renk seçimlerini göz önünde bulundurmalısınız. Hedef kitlenizin cinsiyeti, markanızın kurumsal renk seçimlerinde en kritik unsurlardan birisi olmalı. Tabi, bu konuda dikkatli olmak lazım, şayet markanızın fazla cinsiyetçi olarak anılmasını istemezsiniz. Geçtiğimiz yıllarda BIC firması ‘pen for her’ serisiyle pembe kalem seti çıkarak kadınlara hitap etmeye çalıştı, ancak çok büyük eleştirilere maruz kaldı ve sonuç olarak müşteri kaybetti.  

Turuncu: En Ucuz Bulunan Renk

Hallock tarafından yapılan başka bir araştırmaya göre en ‘ucuz’ görülen renkler belirlenmiş. İlginç bir şekilde en az sevilen renklerle ucuz görülen renklerin paralellik gösterdiğini görüyoruz. Araştırmaya katılanların % 26’sı turuncuyu en ucuz renk olarak seçmişler. Bunu % 22 ile sarı izliyor. En az ucuz bulunan renk ise %1 ile mavi. Markanızın kurumsal rengini seçerken ucuz görünmek isteyip istememenize göre bu renkleri tercih etmek size kalmış. Sonuçta kim ucuz görünmek ister ki? Şayet ucuzluk marketi işletmiyorsanız tabii 😊

Tüm katılımcılar tarafından ucuz bulunan renkler

Markalar için kesinlikle bu renk doğrudur diye sınırlamalar olduğunu söylemek doğru değil. Kurumsal renklerin seçiminde hedef kitlenizin, potansiyel müşterilerinizin ve talep yaratmak istediğiniz pazarın kültür, psikoloji ve cinsiyet unsurlarını gözeterek bir renk seçmeniz, markanızın kalıcılığı konusunda çok kritik bir rol oynayacaktır. Bu konuda biraz daha ayrıntı vererek her bir renk özelinde örneklerle detaylandıracağımız bir sonraki yazımıza kadar takipte kalabilir ve tüm kurumsal kimlik ve tasarım ihtiyaçlarınız için hemen buradan bizimle iletişime geçebilirsiniz! Renkli günler!